Otoimmün hastalıklar , vücudun bağışıklık sisteminin kendinden olana zarar vermesi sonucu ortaya çıkar. tip 1 diyabette de vücudun kendinden olan insülin üreten beta hücreleri zarar görür. ve insülin üretimi ortadan kalkar. Bu yıl önemli programlarda ( EASD olmak üzere ) yer alan çalışmaları ve bunun yanında diğer çalışmaları sizler için bir araya getirdik.
1- Bir Çip Üzerine Pankreas :
Harward üniversitesi bilim adamları , diyabet araştırması için yeni bir araç geliştirdi.
Mikroakışkanları ve insülin üreten beta hücrelerini bir araya getiren bu teknoloji , bilim adamlarının insülin üreten hücreleri nakletmeden önce görüntülemesi , insülin uyarıcılarını ve diyabetin temel biyolojisini incelemesi için kolaylık sağlıyor.
” Eğer diyabeti tedavi etmek istiyorsak , kişinin insülin üretme ve sağlama kabiliyetini geri getirmemiz gerek. ” diyen Harward Kök Hücre Enstitüsü’nün yöneticilerinden Douglas Melton ” pankreasta yapılan Beta hücrelerinin kan şekerini ölçme ve insülini salgılama görevi bulunuyor. Normalde bu görevlerini iyi bir şekilde yerine getiriyorlar. Ama diyabetli hastalarda bu hücreler , düzgün şekilde görevlerini yapamıyor. Bundan böyle , sağlıklı beta hücreleri yapmak için kök hücreleri kullanabiliriz. ” şeklinde sözlerini devam ettirdi.
Bu çipin tasarımında bir insan pankreasından ilham alınmış.
2- SEMMA THERAPEUTİCS’İN ÇALIŞMALARI :
Semma Therapeutics’den bilim adamları , vücudda herhangi bir hücre tipine dönüşme potansiyeli bulunan insan pluripotent kök hücrelerden yola çıkarak sınırsız sayıda yüksek kalitede kök hücre türevli adacıklar oluşturmak için bir işlem oluşturdu. Bu çalışma 2014 yılında Harvard üniversitesinde profesör Douglas Melton’ın laboratuvarında geliştirilen çığır açan kök hücre farklılaşma teknolojisine dayanıyordu. Semma’nın oluşturduğu adacıklar , kan şekeri seviyelerine duyarlı ve bunlara göre uygun bir miktar insülin salgılayan insana ait doğal adacıklar ile işlev bakımından eş değerde.
Amaçları şunlar ;
– Bu yeni hücreleri ( yani SC olarak isimlendirilen adacıklar ) , kan şekeri seviyelerini doğal şekilde düzenlemeleri için insülin salgılayabilecekleri karaciğere nakletmek amacıyla , insan türevli kök hücrelerden yeni beta hücre kaynak zincirleri oluşturmak
– İnsülin üreten hücrelerle birlikte onları bağışıklık saldırısından koruyacak bir cihaz yapmak.
Semma’nın Klinik üretim işlemiyle elde edilen SC-adacıkları , organ dönorlarından alınan saf insan pankreas adacıklarına göre daha bol , çoğaltılabilir ve güçlüdür.
3- Imcyse : İmmünoterapötik tedaviler
Belçikalı firma Imcyse , vücudun kendinden olana saldıran hücreleri tanıyıp , öldürmek için enjekte edilebilen veya implante edilebilen peptidler oluşturarak , T1D gibi kronik rahatsızlıkları tedavi etmeye ve önlemeye yardımcı olabilecek İmmünoterapötik tedaviler geliştirmektedir.
Tip 1 diyabet çeşitli bağışıklık hücrelerinin insülin üreten beta hücrelerine saldırmasından meydana gelir. Araştırma ekibi de bununla başa çıkmak için bir peptid geliştirmiştir. Firmanın geliştirdiği peptid olan ‘’ İmotopes ‘’ zararlı bağışıklık tepkilerini durdurma potansiyeline sahiptir. Bu peptidler , bağışıklık sisteminin geri kalan kısmına dokunmadan , sitolitik T hücrelerini , saldırıyı üstlenen hücrelere dikkat etmeleri ve onları öldürmeleri konusunda hazırlıyor.
İmotope vücuda enjeksiyon sonrası , antijen sunan hücrenin yüzeyinde sunulur. Antijen sunan hücre tarafından lenf bezlerindeki naive CD4 T hücrelerine sunulduklarında , thioreductase motifi , CD4 T hücrelerini , sitolitik CD4 T hücrelere olgunlaşmaya yönlendirir. Bu hücrelerde sonrasında beta hücrelere zarar veren katil hücrelere karşı koyar.
İmotopes Hakkında :
Belçikalı firma , ” İmotopes ” şeklinde ifade edilen , insan yapımı proteinler geliştirmiştir.
İmotopes , otoimmün yanıtın hedefi olan oto-antijen türevli bir epitopa bağlı thiroeductase motifinden oluşan peptidlerdir.
İmotopes denilen bir peptidin enjeksiyonu , antijen sunan hücrelerin ve beta hücre oto antijenlerine karşı aktif hale gelen efektör T hücrelerinin ( insülin üreten beta hücrelerine saldıran katil hücreler ) ölmelerine neden olan sitolitik CD4 T hücrelerin indüksiyonu ( yani bu hücrelerin oluşması ) sayesinde hastalığın gelişmesini önler ve engeller.
4- Yeni ve farklı bir hücre tedavisi
İsviçre Geneva üniversitesi hastanesi’den ( HGU ) araştırmacıların organoid ‘ler kullanarak geliştirdiği bir tedavi :
Adacık naklinin başarılı olmasını ve nakledilecek hücrelerin hayatta kalmasını sağlamak için Geneva üniversitesi ekibi , yıllardır devam eden ciddi problemleri engelleyecek yeni , diğerlerine nazaran daha dirençli adacıklar geliştirme arayışına girdi. Bunun için de iç plasenta zarının duvarından alınan , amniyotik epitel hücrelerini ekleme fikri ortaya atıldı.
UNİGE üniversitesi hastanesinde , cerrah anabilim dalı profesörü , Thierry Berney , : ” Kök hücrelerle son derece benzer bu hücreler korneanın düzeltilmesi gibi halihazırda diğer tedavilerde kullanılmaktadır. örneklerimizde , pankreas hücrelerinin fonksiyonunu arttırabildiklerini bulduk. ” Dedi.
Organoid Hakkında :
Organoidler ,kök hücrelerden türeyen ince , 3 boyutlu doku kültürleridir. Bunlar sonrasında insülin üreten hücrelere dönüşüp kan şekerini düzenler. Yapılan yeni çalışma’da bu hücrelerin diyabetli fareye nakledildiğinde kan şekerini başarılı şekilde düzenlediği gösterildi. Ayrıca uygulanan bu teknik ile az sayıda ölen hücrelerin olması da dikkat çekiciydi.
Diyabetin adacık hücre nakli ile tedavisi ve temel sorunlar :
Pankreas’ta insülin üreten hücre kümeleri , adacıklar olarak bilinir. Bu hücrelerin nakli tip 1 diyabeti tedavi etmek için etkili bir araçtır. Çoğu çalışma da , kan şekerinin uzun bir süre kontrolünün sağlanabilmesi halinde diyabet tedavisinde nasıl etkili olabileceğini göstermiştir.
Fakat araştırmacılar nakil sonrası hücre kaybı nedeniyle çeşitli sorunlarla karşıya karşıya kalmaktadır. Hücre kaybı esasında , nakil bölgesinin iltihaplanması , kan ve oksijen desteğini bozan hücrelerin revaskülerizasyonu’ndan olmaktadır. Araştırmacılar da adacık hücrelerinin ölmesini engelleyecek yeni stratejilerin / yöntemlerin arayışı içerisindedir.
Amniyotik epitel hücreleri , yüksek derecede çoğalma (proliferatif ) kapasitesine , kendi kendini yenileyebilme becerisine , erişim kolaylığına sahiptir. Hücreler nakil için güvenlidir. Son birkaç yıldır bu hücreler rejeneratif tıpta büyük bir ilgi görmüştür.
Nature dergisinde yayınlanan güncel , yeni bu çalışma’da , İsviçre , geneva üniversitesi’nden araştırmacılar , insan amniyotik epitel hücreleriyle izole edilmiş kök hücreleri bir araya getirerek canlı ve fonksiyonel insülin üreten organoidler oluşturmuşlardır.
Bu hücrelerin yer almasının adacık hücrelerinin tutulup fonksiyon gösterir hale gelmesi ( engraftment ) üzerindeki etkisi incelenmiştir. İnsan amniyotik hücrelerinden ve kök hücrelerden oluşan organoidler’de , nakil sonrası herhangi bir adacık kaybı olmamıştır. Ekip , insan amniyotik hücrelerin , hipoksi durumunda , adacık hücreler üzerinde belirgin bir şekilde koruyucu etkisinin olduğunu gözlemlemiştir.
Yani bulgulara bakılırsa , insan amniyotik hücreler ile adacık hücrelerinin bir araya getirilmesi adacık hücrelerin canlılığını ve fonsiyonunu arttırmakta.ve adacık hücrelerinin başarılı engraftment’ine katkıda bulunmaktadır. Ayrıca hücreleri ölümden korumaktadır.
Ekibin belirttiğine göre bu keşiflerin insanlar üzerinde de doğrulanması gerekiyor. Amniyotik epitel hücreler hali hazırda olumsuz yan etkileri görülmeden diğer klinik ortamlarında yaygın olduğu için. Çalışma nispeten çabucak tamamlanabilir.
Kaynak : https://www.nsf.gov/discoveries/disc_summ.jsp?cntn_id=299155&org=NSF&from=news https://www.sciencedaily.com/releases/2019/11/191106183107.htm?utm_source=feedburner&utm_medium=feed&utm_campaign=Feed%3A+sciencedaily%2Fmost_popular+%28Most+Popular+News+–+ScienceDaily%29