CGM’in ne kadar üstün bir teknoloji olduğunu gösteren ” COMİSAİR ” isimli bir çalışma ;
2019 yılına ait yapılan yeni bir çalışma , CGM’in / diğer açılımıya sürekli glikoz ölçüm sisteminin , komplikasyonların önlenmesi , HA1C değerlerinin uygun seviyeye getirilmesi , kan şekeri değerlerinin olması gereken aralıkta tutulmasında en etkili bir teknoloji olduğunu kanıtladı. Bu sonuçlar 3 yıllık verilerden alınmıştır.
Bu çalışma 4 farklı tedavi yöntemini karşılaştıran ilk çalışmadır. Bu anlamda önemlidir.
İşte detaylar ;
94 yetişkin tip 1 diyabetli hastanın yer aldığı çalışma 4 gruba ayrılmış. Bu 4 grup aşağıdaki şekilde tedavi görmüş. ve gördükleri bu tedavi sonucunda aldıkları HA1C değerleri de yanda verilmiştir.
Grup 1- insülin pompası ile beraber rtCGM ( gerçek zamanlı CGM ) – 26 katılımcı = 6.9 % A1C ( CGM kullanan grup )
Grup 2- Çoklu günlük enjeksiyon tedavisi ile beraber rtCGM ( gerçek zamanlı CGM ) – 22 katılımcı = 7.0 % A1C ( CGM kullanan grup )
Grup 3- İnsülin pompası ile beraber kendi kendine kan glukoz takibi ( parmaktan kan şekeri ) – 25 katılımcı = 7.7 % A1C ( CGM yok )
Grup 4- Çoklu günlük enjeksiyon tedavisi ile beraber kendi kendine kan glukoz takibi ( parmaktan kan şekeri) -21 katılımcı = 8.0 % A1C ( CGM yok )
Yukarıdaki 4 Grubun , 3 Yıl Boyunca Her 3 Ayda Bir , HA1C Değerlerini Gösteren Bir Resim.
Kırmızı Çizgi : Sensör ( CGM ) kullanmayan grupları gösteriyor ( Yukarıda Grup 3 ve Grup 4 )
Mavi Çizgi : Sensör ( CGM ) kullanan grupları gösteriyor. ( Yukarıda Grup 1 ve Grup 2)
Yukarıdaki görselden ve HA1C değerlerinden anlaşılacağı gibi sürekli glikoz ölçüm sistemi bilhassa HA1C değerlerini ciddi biçimde azaltmıştır.
Bunlara ek olarak CGM kullanan gruplarda ( Grup 1 ve Grup 2 ) şunlar gözlemlenmiştir.
Hedef aralığında (70-180 mg/dl) geçirilen süre’de ve Hipoglisemi’de ( 70 mg/dL altı )geçirilen süre’de ciddi düzelmeler olmuştur. Yani sensör kullanmayan gruplara oranla sensörlü gruplarda hedef aralığında geçirilen süre ortalamasında ciddi artışlar var. Bununla birlikte hipoglisemi’de ( 70 mg/dL altı ) geçirilen süre ortalamasında da azalmalar var. ( CGM ve insülin enjeksiyon grubu , 48.7-69.0%, P< 0.0001; ve CGM ile insülin pompası kullanan grup , 50.9-72.3%, P<0.0001 )
Ek olarak , İnsülin enjeksiyon tedavisi ile CGM kullanan grup ve CGM ile insülin pompası kullanan grup arasında bir fark yok. Yani ikisi de kan şekeri üzerinde sağladığı düzelmeler bakımından birbiriyle aynı.
Olması gereken hedef aralığında geçirilen zaman yüzdesi ( Time-in-range / TİR ) :
Bu oran bireyin kan şekerinin olması gereken hedef aralığında (70-180 mg/dl) ortalama ne kadar süre kaldığını belirtmektedir. Bu nedenle ne kadar yüksek olursa o kadar iyidir.
Umarız ki SGk yetkilileri , bir hayati önem arz eden bu sensör teknolojilerinin yukarıda tip 1 diyabetlilerin hayatını ne denli etkilediğini gösteren testlerle , durumun ancak sensör teknolojileriyle stabil seviyeye getirileceğini , komplikasyonların önlenebileceğini anlar.
Ek Bilgiler :
rtCGM+MDI : Sensörle birlikte çoklu günlük enjeksiyon tedavisi
SAP : Sensörle birlikte insülin pompası tedavisi
SMBG+MDI : Parmaktan kan şekeri takibi ile çoklu günlük enjeksiyon tedavisi
SMBG+CSII : Parmaktan kan şekeri takibi ile insülin pompa tedavisi
Çıkarılacak sonuç : ister insülin pompası olsun ister enjeksiyon tedavisi olsun bu fark etmez. Asıl mühim olan sensör teknolojilerinin dahil olması , tedavinin bir parçası olması.
Referanslar :
Šoupal J , Petruželková L , Grunberger G , Hásková A , Flekač M , Matoulek M , Mikeš O , Pelcl T , Škrha J Jr , Horová E , Škrha J , Parkin CG , Svačina Š , Prázný M .Glycemic Outcomes in Adults With T1D Are Impacted More by Continuous Glucose Monitoring Than by Insulin Delivery Method: 3 Years of Follow-Up From the COMISAIR Study. Diabetes Care. 2019 Sep 17 , DOI: 10.2337/dc19-0888.