Deneysel bir monoklonal antikorun (mAb43) fare modelleri ile yapılan bir çalışmada tip 1 diyabetin başlamasını engelleyebileceği tespit edildi.

Araştırmacılar, ilacın benzersiz olduğunu belirterek, insülin üreten pankreatik beta hücrelerini doğrudan hedef aldığını ve bu hücreleri, vücudun bağışıklık sistemi tarafından gerçekleşen saldırılardan korumak üzere tasarlandığını bildirmişlerdir. Tedavi insanlarda çok az yan etkiyle uzun süreli kullanıma olanak sağlayabilir.

İşte detaylar;

Tip 1 diyabette bağışıklık sisteminin pankreastaki insülin üreten pankreatik beta hücrelerine saldırması sonucu insülin üretimi ortadan kalkar.

mAb43 denilen monoklonal antikor tedavisi pankreatik adacıklarda kümelenmiş beta hücrelerinin yüzeyindeki küçük bir proteine bağlanmaktadır. Tedavi, beta hücrelerini bağışıklık sistemi hücrelerinin saldırılarından korumak amacıyla bir kalkan işlevi görecek şekilde tasarlanmıştır. Araştırmacılar, ilacın farelere özgü versiyonunu kullanmış olsa da insanlarda klinik çalışmalar için insanlaştırılmış bir versiyonunun geliştirilmesi gerekmektedir.

Çalışmada, insanlardaki tip 1 diyabetin benzer şekilde gelişmesini sağlayan genetik bir yapıya sahip olan obez olmayan farelere, 10 haftalık iken intravenöz olarak haftalık mAb43 dozları uygulanmış ve 35 haftalık olana kadar monoklonal antikor (mAb43) tedavi grubundaki tüm fareler normal glukoz seviyelerini korumuş. Bir farede ise bir süre diyabet geliştiği görülmüştür, ancak 35. haftada iyileşme sağlanmıştır. Bu fare, antikor tedavisi uygulanmadan önce erken diyabet belirtileri göstermiş.

T1D’e karşı koruma:

Tedavinin uzun süreli koruyuculuğunun değerlendirilmesi için aynı tür diyabete eğilimli farelerden beşine, 14 haftalık olana kadar haftalık mAb43 dozları geciktirilerek tedaviye geç başlandı. Tedaviye geç başlanması, beş fareden birinde akut tip 1 diyabetin başlamasını önlemekte yetersiz kaldı. Ancak, kalan dört fare 40 haftalık olana kadar normal kan şekeri seviyelerini korudu. Tedaviye 40 haftalık iken son verildikten sonra, dört farede 75 haftalık olana kadar diyabet gelişmedi. Çalışmadan elde edilen bu sonuçlar, mAb43 tedavisinin tedaviye son verildikten sonra uzun süreli ancak süresi belirsiz bir koruma sağladığını göstermektedir.

Daha sonra çeşitli araştırmacıların yer aldığı ekip, mAb43 ile tedavi edilen fareleri yakından incelemiş ve beta hücrelerinin pankreasta çoğalıp çoğalmadığını değerlendirmek için Ki67 denilen bir biyomarker kullanmıştır. Tedavi sonrası bağışıklık hücrelerinin beta hücrelerinden ayrılarak geri çekildiğini ve pankreastaki iltihaplanmanın azaldığını gözlemlemişlerdir. 

Çalışmaya dair bir araştırmacı, ‘mAb43’ün insülin tedavisi ile birlikte kullanıldığında, beta hücreleri yenilenirken insülin kullanımını kademeli olarak azaltma potansiyeline sahip olabileceğini ve nihayetinde glisemik kontrol için insülin desteğine olan ihtiyacı ortadan kaldırabileceğini belirtmektedir.

Ayrıca, araştırma ekibi mAb43’ün pankreas hücrelerinin yaklaşık %1 veya %2’sini oluşturan beta hücrelerine spesifik olarak bağlandığını tespit etti.

Bir başka monoklonal antikor ilacı olan teplizumab, 2022 yılında ABD Gıda ve İlaç İdaresi tarafından onaylanmıştı. Teplizumab, T hücrelerine bağlanarak onları insülin üreten beta hücrelerine daha az zararlı hale getirir. İlacın klinik (evre 3) tip 1 diyabetin başlangıcını yaklaşık iki yıl geciktirdiği gösterilmişti.

mAb43’ün ise teplizumab’dan daha uzun süre kullanılabileceği ve diyabet başlangıcını çok daha uzun bir süre, potansiyel olarak uygulandığı sürece geciktirebileceği belirtilmektedir.  

Araştırmacılar, antikorun insanlaştırılmış bir versiyonunu geliştirmeyi ve tip 1 diyabeti önleme potansiyelini test etmek ve herhangi bir hedef dışı yan etkisi olup olmadığını öğrenmek için klinik deneyler yapmayı hedeflemekte.

Referanslar:

Kasinathan, D., Guo, Z., Sarver, D. C., Wong, G. W., Yun, S., Michels, A. W., … & Fu, D. (2024). Cell-surface ZnT8 antibody prevents and reverses autoimmune diabetes in mice. Diabetes73(5), 806-818.

CEVAP

Yorum yap
Adınızı lütfen buraya giriniz